Türkiyede Oteller , Otel Fiyatları , Yazlık Fiyatları , Antalya , Alanya , Bodrum , Kemer , Didim , Avşa ,Türkbükü ve diğer tatil ve turistik mekanlardaki oteller ve fiyatları !

Sayac

26 Haziran 2008 Perşembe

burj al arab oteli resimleri , burj al arab otel fiyatlari












Harika mı? Yoksa abartılı mı? Yorum sizlerin...


Yapımına 1994 yılında Basra Körfezi yakınlarında başlanan otel 1 Aralık 1999 yılında kapılarını müşterilerine açmıştır. Otel deniz kıyısında önceden büyük kaya bloklarının denize indirilmesiyle oluşturulan bir adacık üzerine kurulmuştur. Otel dünyanın ilk ve tek 7 yıldızlı oteli olmakla ün yapmıştır. Ve otele konaklama haricinde günübirlik yaklaşık 30
Burj Al Arab, Arap Kulesi anlamına gelsede, mimari açıdan denizde yüzen bir yelkeni andırdıgı için Yelken Otelde denilmektedir.

Otelin dış yüzeyi hem mevcut ağırlığı azaltmak hemde sıcak havanın sirkülasyonunu sağlamak amacıyla büyük bez kumaşlardan yapılmıştır. Bu yönüylede geceleri projektörlerle aydınlatılan dış yüzeyde değişik renk figürleri oluşmaktadır. Otelde sarı olan her nesne ya som altından ya da varak altın kaplamadan oluşmaktadır.

Müşterilere kendilerini Burj Al Arab'ın büyülü atmosferinde hissedebilmeleri için otele ulaşımlar Rolls-Royce marka taksilerle yapılmaktadır.

Otelin ucuz suitlerinin fiyatları 1000$ - 6000$ arasındayken daha pahalıları 15000Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...










* a kültür gezileri düzenlenmektedir.

Burj Al Arab, Arap Kulesi anlamına gelsede, mimari açıdan denizde yüzen bir yelkeni andırdıgı için Yelken Otelde denilmektedir.

Otelin dış yüzeyi hem mevcut ağırlığı azaltmak hemde sıcak havanın sirkülasyonunu sağlamak amacıyla büyük bez kumaşlardan yapılmıştır. Bu yönüylede geceleri projektörlerle aydınlatılan dış yüzeyde değişik renk figürleri oluşmaktadır. Otelde sarı olan her nesne ya som altından ya da varak altın kaplamadan oluşmaktadır.

Müşterilere kendilerini Burj Al Arab'ın büyülü atmosferinde hissedebilmeleri için otele ulaşımlar Rolls-Royce marka taksilerle yapılmaktadır.

Otelin ucuz suitlerinin fiyatları 1000$ - 6000$ arasındayken daha pahalıları 15000Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...










*a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...










* a kültür gezileri düzenlenmektedir.

Burj Al Arab, Arap Kulesi anlamına gelsede, mimari açıdan denizde yüzen bir yelkeni andırdıgı için Yelken Otelde denilmektedir.

Otelin dış yüzeyi hem mevcut ağırlığı azaltmak hemde sıcak havanın sirkülasyonunu sağlamak amacıyla büyük bez kumaşlardan yapılmıştır. Bu yönüylede geceleri projektörlerle aydınlatılan dış yüzeyde değişik renk figürleri oluşmaktadır. Otelde sarı olan her nesne ya som altından ya da varak altın kaplamadan oluşmaktadır.

Müşterilere kendilerini Burj Al Arab'ın büyülü atmosferinde hissedebilmeleri için otele ulaşımlar Rolls-Royce marka taksilerle yapılmaktadır.

Otelin ucuz suitlerinin fiyatları 1000$ - 6000$ arasındayken daha pahalıları 15000Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...









a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...










*a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...










* a kültür gezileri düzenlenmektedir.

Burj Al Arab, Arap Kulesi anlamına gelsede, mimari açıdan denizde yüzen bir yelkeni andırdıgı için Yelken Otelde denilmektedir.

Otelin dış yüzeyi hem mevcut ağırlığı azaltmak hemde sıcak havanın sirkülasyonunu sağlamak amacıyla büyük bez kumaşlardan yapılmıştır. Bu yönüylede geceleri projektörlerle aydınlatılan dış yüzeyde değişik renk figürleri oluşmaktadır. Otelde sarı olan her nesne ya som altından ya da varak altın kaplamadan oluşmaktadır.

Müşterilere kendilerini Burj Al Arab'ın büyülü atmosferinde hissedebilmeleri için otele ulaşımlar Rolls-Royce marka taksilerle yapılmaktadır.

Otelin ucuz suitlerinin fiyatları 1000$ - 6000$ arasındayken daha pahalıları 15000Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...









a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...









a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...










*a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...










* a kültür gezileri düzenlenmektedir.

Burj Al Arab, Arap Kulesi anlamına gelsede, mimari açıdan denizde yüzen bir yelkeni andırdıgı için Yelken Otelde denilmektedir.

Otelin dış yüzeyi hem mevcut ağırlığı azaltmak hemde sıcak havanın sirkülasyonunu sağlamak amacıyla büyük bez kumaşlardan yapılmıştır. Bu yönüylede geceleri projektörlerle aydınlatılan dış yüzeyde değişik renk figürleri oluşmaktadır. Otelde sarı olan her nesne ya som altından ya da varak altın kaplamadan oluşmaktadır.

Müşterilere kendilerini Burj Al Arab'ın büyülü atmosferinde hissedebilmeleri için otele ulaşımlar Rolls-Royce marka taksilerle yapılmaktadır.

Otelin ucuz suitlerinin fiyatları 1000$ - 6000$ arasındayken daha pahalıları 15000Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...









a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...









a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...









a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...










*a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...










* a kültür gezileri düzenlenmektedir.

Burj Al Arab, Arap Kulesi anlamına gelsede, mimari açıdan denizde yüzen bir yelkeni andırdıgı için Yelken Otelde denilmektedir.

Otelin dış yüzeyi hem mevcut ağırlığı azaltmak hemde sıcak havanın sirkülasyonunu sağlamak amacıyla büyük bez kumaşlardan yapılmıştır. Bu yönüylede geceleri projektörlerle aydınlatılan dış yüzeyde değişik renk figürleri oluşmaktadır. Otelde sarı olan her nesne ya som altından ya da varak altın kaplamadan oluşmaktadır.

Müşterilere kendilerini Burj Al Arab'ın büyülü atmosferinde hissedebilmeleri için otele ulaşımlar Rolls-Royce marka taksilerle yapılmaktadır.

Otelin ucuz suitlerinin fiyatları 1000$ - 6000$ arasındayken daha pahalıları 15000$'a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...









a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...









a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...









a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...









a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...










*a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...










* a kültür gezileri düzenlenmektedir.

Burj Al Arab, Arap Kulesi anlamına gelsede, mimari açıdan denizde yüzen bir yelkeni andırdıgı için Yelken Otelde denilmektedir.

Otelin dış yüzeyi hem mevcut ağırlığı azaltmak hemde sıcak havanın sirkülasyonunu sağlamak amacıyla büyük bez kumaşlardan yapılmıştır. Bu yönüylede geceleri projektörlerle aydınlatılan dış yüzeyde değişik renk figürleri oluşmaktadır. Otelde sarı olan her nesne ya som altından ya da varak altın kaplamadan oluşmaktadır.

Müşterilere kendilerini Burj Al Arab'ın büyülü atmosferinde hissedebilmeleri için otele ulaşımlar Rolls-Royce marka taksilerle yapılmaktadır.

Otelin ucuz suitlerinin fiyatları 1000$ - 6000$ arasındayken daha pahalıları 15000$'a kadar çıkabilmektedir
Burj Al Arab(Arapların Kalesi) diğer adıyla yelken otel dünyanın tek yedi yıldızlı oteli olmakla meşhur. Arapların dubai sahiline yapay ada oluşturarak üzerine kondurdukları, denizin ortasında yelkenli görünümüyle bir insanoğlu harikası.

Yapımına 94 yılında başlanıp 99 yılında ilk müşterilerinin hizmetine açılmış. Otelin en düşük konfordaki ,ki bu 4-5 yıldızlı otel konforuna eşdeğer, odasının fiyatı gecelik 1.000 dolar; kral odasının geçeliği ise 7 bin dolarlara kadar çıkmakdaymış. 100 dolar karşılığında ise oteli akşama kadar odalara veya herhengi bir yere girmeden sadece gezebilirmişsiniz.

Otel'in dış cephesi sadece sıcaklığı ve ağırlığı dengelemek için büyük bez parçalarından yapıldığından dünyanın en büyük sinema perdesiymiş. Geceleri buralarda ışık gösterileri yapılıyormuş ve bu perdeler sinema vb. erbabında sadece prensin resmini tek seferlik gösterim için kullanılmış.

Otelde sarı rengindeki herşey çatal-bıçak,lavabo, kumandalar bile som altından yapılmış. Otelin müşterileri otele rolls royce arabalarıyla götürülüyormuş. Otelin çatı katında değil de biraz kenarında nasıl olduysa artık bi helikopter pisti bulunmaktaymış. Geçen sene mi ne Federer ile Agassi maç yapmışlardı orada. Denize bakan kısmındaysa bi çıkıntı şeklinde büyük bi yemek salonu bulunmaktaymış (resimlerde gözüküyor). Orada sadece özel müşteriler yemek yiyebiliyormuş. Salonun camları panoramik olduğundan sankim denizin üzerinde boşlukta, bulutların arasındaymışsınız hissi veriyormuş.

Toparlarsak petrol zengini arapların parayı nereye harcayacaklarını bilememesinden ve ileride tükenecek petrolün ardından dayanacakları bir yer olması açısından yapılmış bir lüks abidesi. Bizim gibi garibanların sadece google earth de görebilecekleri bakıp bakıp vaybe diyecekleri bir yer...









0 yorum:

Blogger Template by Net G�nl��� andGosuBlogger visitor stats Clicky Web Analytics

Clicky